Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK), 34 yaş ve üzeri kadınlara yönelik başlattığı özel kontenjan uygulaması, Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliğini artırmayı hedefliyor. Bu uygulama, daha önce çeşitli nedenlerle üniversite eğitimi alamamış kadınlara, devlet üniversitelerinde belirli bölümlerde eğitim alma imkânı sunuyor.
2023 yılında hayata geçirilen proje kapsamında, 1 Ocak 1991 ve öncesi doğumlu kadınlara, ön lisans ve lisans programlarında özel kontenjanlar ayrıldı. Ancak Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık, Mühendislik, Mimarlık, Hukuk ve Öğretmenlik bölümleri bu uygulamanın dışında tutuldu. Böylece, daha önce yükseköğretimden yararlanamamış kadınlar, üniversite eğitimine erişim fırsatı buldu.
Yerleştirme Verileri
2023 yılında devlet üniversitelerinde ayrılan kontenjanlarla 10.966 kadın ön lisans, 5.699 kadın lisans programlarına yerleştirildi. 2024 yılında ise bu sayı ön lisans için 7.719, lisans için 4.348 olarak gerçekleşti. İki yılda toplam 25.746 kadın öğrenci, özel kontenjanlardan faydalanarak üniversiteye kayıt yaptırdı.
Karabük Üniversitesi, uygulamaya gösterilen ilgiyi net bir şekilde ortaya koydu. Üniversite, kontenjanla kayıt yaptıran kadın öğrencilerle yüzde 102,6 doluluk oranına ulaşarak, projenin ne kadar rağbet gördüğünü kanıtladı. Öğrenciler kayıt işlemlerini hem çevrim içi hem de yüz yüze tamamladı.
Öğrencilerin Deneyimleri
Özel kontenjan sayesinde üniversiteye başlayan kadınlar, farklı yaş ve deneyimlerle kampüs yaşamına katıldı. Üç çocuk annesi Nurdan Çeştepe, “Uzun süredir üniversiteyi takip ediyordum. Karabük’te yaşayan gençlerin başka şehre gitmesine gerek yok.” ifadelerini kullandı. Melek Namal ise oğluyla birlikte eğitim almanın kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirtti. 25 yıl aradan sonra öğrenci sıralarına dönen Fatma Ergül ise kampüsün birçok özel okuldan daha donanımlı olduğunu ifade etti.
Toplumsal Etkiler ve Tartışmalar
Uygulama toplumda farklı görüşlerin ortaya çıkmasına da neden oldu. Bazı kesimler, kadınların eğitimde fırsat eşitliği ilkesine dayalı olarak özel kontenjanlardan yararlanmasını olumlu karşıladı. Öte yandan eleştirmenler, puan farklarının yüksek olduğu bölümlerde genel kontenjanla yerleşen öğrencilerle özel kontenjanla yerleşen öğrenciler arasındaki eşitsizliği gündeme getirdi. Örneğin, Boğaziçi Üniversitesi’ne 166 puanla yerleşen aday, tartışmaların odağında yer aldı.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
YÖK’ün bu uygulamayı sürdürmesi ve geliştirmesi, kadınların eğitimde daha fazla fırsat eşitliği elde etmesini sağlayabilir. Ancak kontenjanların belirlenmesinde başarı sıralaması gibi kriterlerin dikkate alınması, eğitimde kalite ve adaleti sağlamak açısından büyük önem taşıyor. Toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin dikkate alınarak, daha dengeli ve adil bir sistem oluşturulması, uygulamanın etkinliğini artıracaktır.
Sonuç olarak, 34 yaş ve üzeri kadınlar için özel kontenjan uygulaması, Türkiye’de eğitimde fırsat eşitliğini destekleyen önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Uygulamanın etkinliği ve adaleti, şeffaf kriterlerle belirlenen kontenjanlarla ve toplumun farklı görüşlerinin dikkate alınmasıyla daha da güçlenebilir.






